25 Ağustos 2015 Salı

Kendimi acındırmak için söylemiyorum ama ben hayatımda ilk ve son kez terk edildim. Bu tadı tattım. Ve hala her sabah uyandığımda nahoş tadı damağımda.

Onun içindir ki; bir daha asla uzatmam burnumu penceremin önünden gelip geçen rüzgara.Ömrümün sonuna kadar nefessiz kalacağımı bilsem de...

Ağustos sıcaklarında millet dili dışarıda geziyor. Esmiyor ya rüzgar,benim içim içime sığmıyor. Vapura her binişimde birde martılar için simit alıyorum. Sevap kavlinden. Saçlarımı okşamasın diye bir numaraya kısalttığım saçlarıma rüzgar değince,atıyor beynimin tası. Martıların simidini de ben yiyorum.

Dedim ya ben şişman değilim. Yüreğim şiş,kemiklerim iri,bir de martıların simidi.

Selam olsun !!!!!

8 Temmuz 2015 Çarşamba





narin dokunurdu ellerin
tülden inceydi tenin
pembe gibi yumuşak
kelimeyi yeni öğrenmiş şair titrekliği benim dilimde 
utana,sıkıla aldığım tek gül
elimde,bayram sabahı çocuğu,eğreti

21 Mart 2015 Cumartesi







arsızın duasının mimlendiği yerde 
besmelesiz ağızların mağrur bakışları 
dert üstüne dert çıkar 
kol kanat gerer 
kol kanat tutmaz 
iki kelime bir araya gelmez 
ağızda büyür lokmalar 
dizlerden hiç bahis açma,tutmazlar 
gidenin ardından yine gel der,utanmazlar 

Kahve Falı